CHP lideri, özetle şu mesajları verdi:
‘İYİLİKTE YARIŞIN’: Salgın hastalık dolayısıyla belediyelerimiz bağış kabul etmeye başladılar. Bu tabii Erdoğan’ı rahatsız etti. Belediyelerin kampanyaları kesilince, arkadaşlarımı İçişleri Bakanı’na gönderdim. ‘Gidin konuşun’ diye. Biz bir kavga alanı yaratmak istemiyoruz, insanlar can derdinde. Birlikte mücadele etmemiz lazım. İnancımızda ‘iyilikte yarışın’ diyor. Allah’ın emri yahu. İyilikte yarışacakken, ‘sen iyilik yapma’ diyorsun. Niye ben iyilik yapmayayım? ‘Yardım yapmayacaksın.’ Niçin? ‘Sen CHP’li belediyesin.’ Ama bütün bunlara rağmen belediye başkanlarımız her türlü yardımı yapıyor.
Bizim belediyeler 487 bin 117 aileye ayni yardım yaptılar. 176 bin 942 ailenin suları kesikti, o suları bağladılar. 287 bin 371 aileye nakdi yardım yaptılar. 12 bin 24 iş yerinin kiraları ertelendi. 37 bin 514 aileye evde bakım hizmeti veriliyor. 206 bin 605 farklı alanda dezenfekte işlemi yapıldı. 2 bin 287 sağlık çalışanına da konaklama imkanı sağlandı. Belediyelerimiz ellerinden gelen çabayı gösteriyor. Bankalardaki bağış hesaplarını bloke etmişler. Toplanan paraları da belediyelere vermiyorlar. Erdoğan dedi ki ‘bu günler en çok fedakarlık yapmamız gereken günlerdir.’ Doğru. Ben diyorum ki bu fedakarlığı devletten en büyük ihaleleri alanlar yapsın.
CUMHURİYET BUDUR: Erdoğan Tekalif-i Milliye emirlerinden söz ediyor. Yani Cumhuriyet kurulmadan önce, Mustafa Kemal’in Sakarya savaşında başarılı olmak için; ayakkabıydı, yiyecekti, gömlekti... Bunlar için yayımladığı emirler var. Siz kalkmışsınız bugün aynı şartlardan söz ediyorsunuz. Tekalif-i Milliye emirleri dolayısıyla her bölgede bir de Tekalif-i Milliye Komisyonları kuruldu. Kimden hangi yardım alındıysa listeleri çıkarıldı. 6 milyon 3 bin 633 lira, 12 Nisan 1923 tarihi itibarıyla ödendi. Cumhuriyet budur. Halka borçlu olmayan bir devlet. Bu bakış açısıyla bakıyorlarsa başımın üzerinde yerleri var.
‘İYİLİKTE YARIŞIN’: Salgın hastalık dolayısıyla belediyelerimiz bağış kabul etmeye başladılar. Bu tabii Erdoğan’ı rahatsız etti. Belediyelerin kampanyaları kesilince, arkadaşlarımı İçişleri Bakanı’na gönderdim. ‘Gidin konuşun’ diye. Biz bir kavga alanı yaratmak istemiyoruz, insanlar can derdinde. Birlikte mücadele etmemiz lazım. İnancımızda ‘iyilikte yarışın’ diyor. Allah’ın emri yahu. İyilikte yarışacakken, ‘sen iyilik yapma’ diyorsun. Niye ben iyilik yapmayayım? ‘Yardım yapmayacaksın.’ Niçin? ‘Sen CHP’li belediyesin.’ Ama bütün bunlara rağmen belediye başkanlarımız her türlü yardımı yapıyor.
Bizim belediyeler 487 bin 117 aileye ayni yardım yaptılar. 176 bin 942 ailenin suları kesikti, o suları bağladılar. 287 bin 371 aileye nakdi yardım yaptılar. 12 bin 24 iş yerinin kiraları ertelendi. 37 bin 514 aileye evde bakım hizmeti veriliyor. 206 bin 605 farklı alanda dezenfekte işlemi yapıldı. 2 bin 287 sağlık çalışanına da konaklama imkanı sağlandı. Belediyelerimiz ellerinden gelen çabayı gösteriyor. Bankalardaki bağış hesaplarını bloke etmişler. Toplanan paraları da belediyelere vermiyorlar. Erdoğan dedi ki ‘bu günler en çok fedakarlık yapmamız gereken günlerdir.’ Doğru. Ben diyorum ki bu fedakarlığı devletten en büyük ihaleleri alanlar yapsın.
CUMHURİYET BUDUR: Erdoğan Tekalif-i Milliye emirlerinden söz ediyor. Yani Cumhuriyet kurulmadan önce, Mustafa Kemal’in Sakarya savaşında başarılı olmak için; ayakkabıydı, yiyecekti, gömlekti... Bunlar için yayımladığı emirler var. Siz kalkmışsınız bugün aynı şartlardan söz ediyorsunuz. Tekalif-i Milliye emirleri dolayısıyla her bölgede bir de Tekalif-i Milliye Komisyonları kuruldu. Kimden hangi yardım alındıysa listeleri çıkarıldı. 6 milyon 3 bin 633 lira, 12 Nisan 1923 tarihi itibarıyla ödendi. Cumhuriyet budur. Halka borçlu olmayan bir devlet. Bu bakış açısıyla bakıyorlarsa başımın üzerinde yerleri var.