Sanat yolculuğu Hatay Antakya’da başlayan ve bugün İstanbul’da 16 yıldır oyunculuk mesleğini icra eden Arif Selçuk, hem ekranların hem de tiyatro sahnelerinin aranan yüzlerinden biri haline geldi. Kendisini işine adayan, çalışkan, dürüst ve ağırbaşlı yapısıyla tanınan Selçuk, oyunculuk kariyerinde birçok önemli projede yer aldı. Best Life ailesine özel verdiği röportajda hem oyunculuk hikâyesini hem de meslekle ilgili düşüncelerini samimi bir dille paylaştı.
“Restorandan Setlere Uzanan Bir Serüven”
2006 yılında Hatay Antakya’da sahibi olduğu restoranda dönemin popüler dizisi Asi’nin çekimleri yapılırken, hayatı bambaşka bir yola evrildi. Oyuncular ve set ekibine yemek servisi yaptığı sırada yönetmenle kurduğu dostluk, oyunculuk teklifini beraberinde getirdi.
“Hiçbir bilgim yoktu, yapamam dedim. Ama ısrarla ikna ettiler. Asi dizisinde iki sezon, 20 bölüm oynadım ve böylece oyunculuğa adım attım.”
Bu ilk deneyimin ardından İstanbul’a taşınmaya karar veren Arif Selçuk, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk ve tiyatro eğitimi alarak mesleğini ciddiyetle sürdürmeye başladı. İstanbul’daki birçok ajansa başvurdu, her projede farklı karakterlere hayat verdi.
“Mafya Adamından Ağa’ya: Rollerle Gelişen Bir Sanat”
Zamanla, dizilerde özellikle kötü adam rollerinde dikkat çekmeye başladı. Mafya karakteri, cezaevi koğuş ağası, aşiret reisi, muhtar gibi sert tiplemelerde izleyici karşısına çıktı. Rol aldığı projeler arasında Hanımın Çiftliği, Kurtlar Vadisi, Sakarya Fırat, Küçük Gelin, Kimse Bilmez, Teşkilat ve en son Yalı Çapkını gibi yapımlar bulunuyor. Ayrıca 12 sinema filminde de yer aldı.
“Zor Ama Onurlu Bir Meslek”
Oyunculuğun zorluklarına da değinen Selçuk, meslekte ayakta kalmanın sadece iyi oyunculukla değil, sağlam ilişkilerle ve güçlü bir duruşla mümkün olduğunu belirtiyor.
“Sektörümüzde ne yazık ki sigorta ve emeklilik sistemi zayıf. Her sene bir projede yer almazsanız geçinmeniz zorlaşıyor. İyi oyuncu olmak yetmiyor, güvenilir, disiplinli ve iş ahlakına sahip olmanız da şart.”
“Aşk Bir Gün Bulur Ama Kariyer Şart”
Kariyer mi aşk mı sorusuna ise net bir yanıt veriyor:
“Benim için kariyer daha önemli. İşimde ne kadar iyi olursam, gelecek kaygım o kadar azalır. Aşk elbet bir gün olur ama günümüzde zaten ilişkilerin çoğu maddiyat temelli.”
“Kırmızı Çizgim Var”
Oynadığı sert karakterlere rağmen bazı rollerin kendisi için kabul edilemez olduğunu açıkça ifade ediyor:
“Bugüne kadar bana sapık, tecavüzcü, kadın satıcısı gibi rollerde teklif gelmedi. Ama gelse de kabul etmem. Çünkü benim de kızlarım var. Bu, benim kırmızı çizgim.”
“Anadolu’dan Tek Başına Gelip Kendi Yolumu Çizdim”
İstanbul’a geldiğinde hiç tanıdığı olmadığını söyleyen Arif Selçuk, her şeyi kendi emeğiyle başardığını vurguluyor:
“Kendimi geliştirdim, eğitim aldım, çevremi kendim oluşturdum. Her rol bana bir şey kattı. Bu yüzden kendimle gurur duyuyorum. Ailem de hep destekçim oldu, ekranlarda beni görünce onlar da çok seviniyor.”
“Sanatla İlgili Kurumları Önemsiyorum”
Röportajın sonunda, Best Life dergisi için de teşekkürlerini ileten Selçuk:
“Best Life ailesini seviyorum. Magazin değil, sanatla iç içe bir medya kuruluşu. Sanatçıya, üretime, emeğe değer verdikleri için teşekkür ediyorum. Bu röportaj vesilesiyle tüm okuyuculara selam ve sevgilerimi sunuyorum.”